Duyurular

Duyurular

SAĞLIKLI YAŞAM (TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE)

Sağlık ve Yaşam Değerli Veliler; Sağlıklı yaşam, fiziksel ve ruhsal sağlığı doğru beslenme ile destekler. Genel olarak vücut sağlığınızı korumak ve kendinizi daha motive hissetmek için doğru beslenmek temel şarttır. Günlük hayatta işler yapabilmek, faaliyetlerde bulunmak ve kendinizi daha iyi hissetmek için enerjiye ihtiyaç vardır.             Bu sebeple enerji veren yiyecekler tüketmek gerekir. Sağlıklı yaşam denince, "Sağlıklı yaşam nedir?", "Nasıl uygulamalar yaparak sağlıklı yaşanılır?", "Sağlıklı bir hayatın temel ilkeleri nelerdir?" gibi sorular akla gelir. Dünya Sağlık Örgütü'nce sağlığın tanımı bir hastalık ya da sakatlık durumu ile sınırlı tutulmamıştır.             Hem zihinsel hem de fiziksel olarak mutlu ve huzurlu bir bedene sahip olmak ile ilişki kurulmuştur. Yani vücuda zarar veren alışkanlıklardan uzak durmak (alkol, tütün vs.)dengeli beslenmek, sosyal ilişkilerde iyi ve seviyeli bir standart sağlamak ve vücudu dinlendirmek sağlıklı yaşam tarzı oluşturmak için yol gösterici bazı faaliyetlerdir. Aşağıda gördüğünüz Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı ve Yeşilay’ın da değindiği yaşam piramidinde de gördüğünüz üzere sağlık; 1.    Dengeli ve yeterli beslenme 2.    Hijyen 3.    Kaliteli uyku 4.    Fiziksel aktivite 5.    Ruh ve beden sağlığına bağlı bir süreçtir.   ·         Kendimizi sevelim, sağlığımızı koruyalım.

Devamı

KADES (KADINA DESTEK) UYGULAMASI TANITIMI

Devamı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

Devamı

EYLÜL/2024 GELİR GİDER TABLOSU

Devamı

2024-2025 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI OKUL AİLE BİRLİĞİ YÖNETİM VE DENETİM KURULU

2024-2025 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI OKUL AİLE BİRLİĞİ YÖNETİM VE DENETİM KURULU 

Devamı

EKİM AYI YEMEK LİSTELERİ

Devamı

EYLÜL AYI BÜLTENİ / 2024 (MEB)

EYLÜL AYI BÜLTENİ İÇİN AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIYA TIKLAYINIZ.

Devamı

OKUL SAĞLIĞI BİLGİLENDİRME

Okul sağlığı; öğrencilerin ve okul çalışanlarının sağlığının değerlendirilmesi, geliştirilmesi, sağlıklı okul yaşamının sağlanması ve sürdürülmesi, öğrenciye ve dolayısıyla topluma sağlık eğitiminin verilmesi için yapılan çalışmaların tümü olarak tanımlanmaktadır.    Bakanlığımızca yürütülen okul sağlığı çalışmalarının daha hızlı ve düzenli takip edilmesi için http://okulsagligi.meb.gov.tr/ web sitesi oluşturulmuştur. Söz konusu http://okulsagligi.meb.gov.tr/ web adresinin aşağıda yer alan okul sağlığı logosu ile ilişkilendirilerek Bakanlığımıza bağlı ilçe mem, okul/kurumlara ait web sitelerinde yayınlanması gerekmektedir.

Devamı

MESLEK TANITIMI VELİ BÜLTENİ

Devamı

Okulöncesi Dönemde Yetenek, Mesleki İlgi ve Değerler

VELİ BÜLTENİ

Devamı

KADES(KADIN DESTEK UYGULAMASI)

KADES VELİ BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Devamı

10-14 Mart Tuza Dikkat Haftası

                                   10-14 Mart Tuza Dikkat Haftası   Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de beklenen yaşam süresinin ve sağlıksız yaşam alışkanlıklarının artışı ile birlikte kronik hastalıklar da artmaktadır. Türkiye Ulusal Hastalık Yükü çalışması verilerine göre ülkemizdeki ölümlerin %79’i kronik hastalıklar nedeniyle oluşmakta ve ulusal düzeyde ölüme neden olan ilk yirmi hastalık içinde bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar (İskemik Kalp hastalıkları, Serebrovasküler Hastalıklar, KOAH, Trakea Bronş ve Akciğer Kanserleri, Hipertansif Kalp Hastalıkları gibi) ilk sıralarda yer almaktadır. Ülkemizde ilk on ölüm nedeni içerisinde iskemik kalp hastalıkları 1.sırada, hipertansif kalp hastalıkları 6.sırada, inflamatuar kalp hastalıkları ise 10. sıradadır.Temel hastalık gruplarına göre ölüm nedenleri sıralamasında ilk iki sırada kronik hastalıklar yer almakta ve kardiyovasküler hastalıklar %48 ile ilk sırada yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gramdan az olarak önermektedir. Yetişkinlerde hipertansiyon, kalp hastalıkları riski ve inmenin azaltılmasında tuz alımının azaltılması etkilidir. Tuz tüketiminin alımı ve kan basıncı arasında direk bir ilişki vardır. Tuz alımı azaltıldığında uzun dönemde inme riski ve kardiyovasküler hastalıklar azalmaktadır. Sağlıklı yetişkinler için önerilen ortalama günlük tuz miktarı yaklaşık 5 gram iken Türkiye’deki günlük tuz alımı ortalaması kişi başı yaklaşık 15 gramdır. Türkiye’de tuz tüketimi ihtiyacın 2-3 katı kadardır.Aşırı Tuz Tüketimi;Kan basıncımızı yükseltmekte ve inme, kalp krizi, kalp hastalıkları riskimizin artmasına sebep olmaktadır.SAĞLIKLI OLMAK İÇİN GÜNDE EN FAZLA 5 GRAM (1 ÇAY KAŞIĞI) TUZ YETERLİDİRHalk sağlığının korunması ve hastalıkların oluşumunun önlenmesinde multidisipliner bir yaklaşım ile toplumumuzda tuz tüketiminin kademeli olarak önerilen seviyelere düşürülmesi için tuz tüketiminin azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Aşırı Tuz Tüketimini Azaltmanın 5 Yolu;1. Yaptığınız yemeklerde kullandığınız tuz miktarını yavaş yavaş azaltın, ağız tadınız zamanla az tuza alışacaktır2. Yemeklerinizi lezzetlendirmek için tuz yerine; çeşitli baharatlar, dereotu, maydanoz, limon ve sarımsak gibi besinler kullanın3. Çocuklarınızda yemeklerine tuz ekleme alışkanlığı gelişmemesi için sofranızdan tuzu ve tuzlu sosları kaldırın4. Hazır besinleri satın almadan etiketini mutlaka okuyun ve daha az tuz içerenleri tercih edin5. Turşu, konserve, salamura yaprak, zeytin ve peynir gibi besinleri tüketmeden önce mutlaka suyla yıkayın/suda bekletin; daha fazla taze sebze ve meyve tüketin

Devamı

04 Mart Obezite Günü

OBEZİTE NEDİR? Obezite vücudun yağ kitlesinin yağsız kitleye oranının aşırı artması olarak anlatılabilmektedir. Obezite tanımı, bir başka deyişle obezite, kişilerin boylarına göre kilolarının fazla olmasıdır. Obezite, dünyada ve ülkemizde hızlı bir biçimde ilerlemektedir. Obezite oranları her geçen gün artmaktadır. Obezite, ortalama yaşam ömrü uzadıkça hayat kalitesini düşüren, insanların üretim kapasitelerini azaltan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. OBEZİTE BELİRTİLERİ NELERDİR? Obezitenin ilk belirtisi vücuttaki yağlanma oranının artmasıdır. Hastalarda obezitenin var olup olmadığını anlamak için Vücut Kitle İndeksi yani Beden Kitle İndeksi (BKİ) yardımcı olmaktadır. Obezite hesaplama yöntemi olarak da bilinen Beden Kitle İndeksi hesaplaması, kilogram olarak vücut ağırlığının m2 olarak boya bölünmesiyle yapılabilmektedir. Örneğin 75 kilogram ağırlıkta, 1.70 mt. boyundaki bir kişinin obezite hesaplaması şöyle olabilmektedir: 75 kilogram /1.70 boy*1.702,89=25,95    (toplu-fazla kilolu) Aynı şekilde 90 kilo ağırlıkta 1.70 mt. boyundaki bir kişinin obezite hesaplaması şöyle olmaktadır:90 kilogram / 1.70*1.702,89= 31,14 (Obezite- Diyabet ve diğer hastalıkları artmış grupta) Buna göre BKİ 6 sınıfta tanımlanmıştır. Siz de kendi boy ve kilonuza göre Beden Kitle İndeks oranınızı aşağıdaki verilere göre öğrenebilirsiniz: - Zayıf <18,5 - Normal 18,5-24,9 - Toplu (fazla kilolu) 25-29,9 (hafif artmış diyabet ve kalp hastalığı riski) - Obez 1 (Obezite) 30-34,9 (diyabet ve diğer hastalık riskleri giderek artar) - Obez 2 (Morbid obezite) 35-39,9 - Obez 3 (Süper morbid obezite) >40 (ölümcül hastalıklar açısından risk) Yani Beden Kitle İndeksi’nin 30’un üzerinde olması obezite olarak adlandırılmaktadır. 40’ın üzerinde olması morbid obezite ve 50’nin üzerinde olması ise süper morbid obezite olarak adlandırılmaktadır. Obezite hastalarında ayrıca horlama, aşırı terleme, uyku apnesi, eklemlerde, sırtta ağrı, ciltte tahrişe bağlı enfeksiyon, en ufak harekette bile yorularak nefessiz kalma gibi belirtiler de görülebilmektedir. OBEZİTE NEDEN OLUR? Obezitenin birçok nedeni bulunuyor. Ancak bu hastalığın oluşmasındaki en büyük etken hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme. Obeziteye neden olan tüm sebepleri şöyle sıralamak mümkün: Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları Fiziksel aktivite yetersizliği Yaş, cinsiyet eğitim düzeyi, sosyo-kültürel etmenler, gelir durumu Hormonal ve metabolik etmenler Genetik, psikolojik etmenler Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama Sigara ve alkol kullanma alışkanlığı Kullanılan bazı ilaçlar (antidepresanlar vb.) Doğum sayısı ve sık doğum aralığı Anne sütünün yetersiz alınması OBEZİTE TEŞHİSİ NASIL KONULUR? Obezite teşhisi en pratik olarak Beden Kitle İndeksi’nin hesaplaması sonucuna göre konulmaktadır. Hastanın öyküsü, yaşadığı problemler hekim tarafından dinlenmektedir. Beden Kitle İndeksi’nin yanında bel çevresinin ölçümü önemlidir. Çünkü bu rakam obeziteye bağlı oluşabilecek hastalık riskini değerlendirmede yardımcı olmaktadır. Obeziteye bağlı oluşabilecek hastalıklar şöyle sıralanabilir: Tip 2 diyabet Yüksek tansiyon Kan yağları ve kolesterol yüksekliği Karaciğer yağlanması Damar sertliği gibi kalp damar hastalıkları Eklem bozuklukları Uyku apnesi Kadınlarda yumurtalık kistleri ve buna bağlı adet düzensizlikleri Aşırı tüylenme Erkek çocuklarda gömük penis ve hormonal bozukluklar Depresyon Bazı kanserler Beslenme ve Obezite ilişkisi Obeziteye Neden Olan Beslenme Hataları Obeziteye yol açan çeşitli beslenme hataları vardır. Bunların gerçekleşmesi durumunda düzensiz beslenme durumu meydana gelir ve neticesinde kişiler sağlıksız beslenme neticesinde obezite sorunuyla karşı karşıya da kalabilir. Bu gibi durumlarda kişilerin daha dikkatli olmasında da yarar vardır. Peki, obeziteye neden olan beslenme hataları nelerdir?  Bu sebeplerin en başında kişilerin televizyon, bilgisayar gibi elektronik ortamların karşısında yemek yemesidir. Hatta bazen anne ve babalar çocuklarına oyun oynarken yemek yedirmektedir. Bu gibi durumlar yanlış beslenmeye yol açacağı gibi kişilerde obeziteye de neden olabilir. Çünkü bu gibi durumlarda kişiler doyma hissini kaybedeceği için sürekli yemek yeme eyleminde bulunacak ve bu da kendilerine olumsuz geri dönüşlere neden olacaktır. Bir diğer obeziteye neden olan en büyük etkenlerden biri de akşam yemeğinin ardından karbonhidrat tüketimine devam etmektir. Tahıl ürünleri, ekmek, tatlı gibi ürünlerin geç saatlerde veya uykudan kısa süre önce yenilmesi kişilerde rahatsızlıklara yol açabileceği gibi obezite riskini de doğuracaktır. Normal ihtiyacın üzerinde besin alınması da yine kişilerin beslenmesini düzensiz hale getirecek, neticesinde daha fazla kilo alımı yapmalarına da olanak sağlayacaktır. Bu gibi durumlarda kişilerin kendilerini frenlemesi gerekmektedir. Bahsettiğimiz üzere bilgisayar, televizyon gibi cihazların karşısında yemek yemek kişilerin gereğinden fazla yemek yemesine sebep olabilecektir. Bu gibi durumlarda kişiler obeziteye yol açabilecek kadar fazla tüketim sergileyebilir.

Devamı

Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) kapsamında Teknoloji Bağımlılığı

   Sevgili Veliler;    Çocuğunuzdan önce çocuğunuzun karşılaşabileceği siber zorbalıkların, bağımlılıkların  farkında olabilirseniz, kriz durumları meydana gelmeden bir ebeyn olarak önleyebilirsiniz.    Yetişkin Düzeyi Teknoloji Bağımlılığı Eğitimi materyalleri, teknoloji bağımlılığının aşamaları, bağımlılık süreci, teknoloji bağımlılığının nelerden kaynaklandığı, bağımlılıktan kurtulmak için yapılması gerekenler, çocuk ve teknoloji ilişkisi, çocuk ve teknoloji ilişkisinde ebeveynlerin yapması gerekenler gibi konularda yetişkin bireylerin yeterli bilgi ve bilinç düzeyine ulaşması amacıyla hazırlanmıştır.    Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) kapsamında ulaşabileceğiniz diğer eğitici mataryeller(kitap, sesli betimleme, video, sunu, broşür, afiş, test vb.) linkte mevcuttur. (https://uygulayici.tbm.org.tr/Teknoloji-Bagimliligi)  

Devamı